Barselona: En İyiler

En İyi Kahve – Nomad Coffee Productions (El Born)

Sadece Barselona’da değil, şu ana kadar hayatımda tattığım en iyi kahveleri hazırlayan bir mekan oturduğum evin hemen yanıbaşında küçük bir pasajda (Passatge Sert) yer alıyordu. İçi bir kahve laboratuvarına benzeyen 3-4 metrekarelik mekan başlarda gözümü korkutsa da birgün girip denedim ve daha o günden bağımlısı hale geldim. Yaptıkları işi belli ki çok ciddiye alan iki çalışanı, menüde yer alan üç farklı ülkenin kahvesinden seçtiğinizi karşınızda büyük bir özenle hazırlarken siz de geniş tahta masada sanki hediyesini bekleyen çocuklar gibi izliyorsunuz. Her ay farklı bir ülkenin kahvesini koyuyorlar menüye, belirli günlerde de workshop’lar düzenleyip kahve yapımının inceliklerini paylaşıyorlar. Fiyatlar 2-4€ arası (Double/Single shot farketmiyor). Bu arada dükkan haftaiçleri pasaj 19:00’da kapanana kadar açık sadece, haftasonları ise tamamen kapalı. Yani saati günü denk getirebilirseniz ve yolunuz El Born’dan geçiyorsa, iyi bir kahve molası için Nomad mükemmel bir seçenek.

En İyi Sangria – Casa Lolea (El Born)

Casa Lolea’nın çeşitli şarap ve şampanyalarla hazırladıkları sangria’ları o kadar popüler oldu ki, havaalanlarından süpermarketlere binlerce adet satılan şişeleri görür görmez buradan geldiğini anlıyorsunuz. Oldukça arkadaş canlısı garsonların çalıştığı küçük restaurantı ise hemen komşu apartmanda olunca iki sefer girip deneme şansım oldu. Sangria’ları gerçekten güzel, yemek porsiyonları biraz küçük gelebilir ama lezzet konusunda son derece tatmin edici. Sangria’lar da beyaz, kırmızı şaraplı ve şampanyalı olarak üç farklı çeşit ve farklı meyve kombinasyonları ile hazırlanıyor, tavsiyem şampanyalı olanı.

En İyi Cin/Mojito – Rubi (El Born)

Şehirdeki en favori pre-party mekanım, arkadaşlarla buluşup gece kulübüne gitmeden önce birer (ikişer?) mojito içmek için birebir. 3,5€ gibi uygun bir fiyata çok güzel mojito’lar hazırlıyorlar ama esasen yüzden fazla cin çeşidi ile övünen bir mekan burası. Klasik ve üst seviye cin markalarının yanında aklınıza gelebilecek her meyve sebzenin cinini yapmışlar, dilediğiniz tonikle karıştırıp oldukça şık balon bardaklarda üzerine çeşitli baharatlarla servis ediyorlar. Cin seven biriyseniz zaten Barselona’da çok memnun kalacaksınız. Rubi’de de sanki bir sanatmışçasına yaklaşıyorlar cine, hele barmenlerden birine konusunu açmaya görün, size tüm tarihini, hangi baharatın hangi cine gideceğine kadar anlatırlar. Arkadaş canlısı çalışanları, kırmızı loş ışıklarıyla kışkırtıcı ortamı ve uygun fiyatları ile Rubi El Born’un gözbebeği.

En İyi Bira – Kaelderkold (Gòtic)

La Rambla’daki Liceu durağından Gòtic’e doğru girdiğinizde solda küçük bir biracı var. Bira uzmanı bir Danimarkalı’nın açtığı gösterişsiz bir yer. 15 farklı tankta dünyanın her köşesinden topladığı craft bira seçkisini sunuyor. Menüdeki biraları sürekli değiştirdiği için bir denediğinizi bir daha bulamıyorsunuz. Tavsiyem, seçtiğiniz biralardan tadımlık isteyip beğendiğinizi sipariş etmek. 25’lik küçük bardaklarda da servis ediyorlar. Kısacası burası bir bira tadım evi, çalışanları da çok ilgili ve 15 seçenekten size hitap edecek en iyi birayı ortaya çıkarmak için adeta seferber oluyorlar. Biradan pek haz etmeyenleri bile bira sevdalı haline getirebilecek bir yer 🙂 İddialı birşeyler arayanlar, tamamen çalışanların hayalgücünden çıkmış biralı kokteyllerden deneyebilir.

En İyi Şarap Deneyimi – Monvínic (Eixample)

100’lerce şarap seçeneğini elektronik menülerinden sipariş ettiğiniz, ultra modern bir mekan Monvínic. Barselona’nın bulunduğu Katalonya bölgesinden çok başarılı şaraplar çıkıyor, Katalan şaraplarına şans vermek isteyebilirsiniz. Yemekleri konusunda yorum yapamıyorum, ancak yöresel Katalan yemeklerini barındıran 20€’ya şarap dahil menüleri var. Mekanın kalitesi ortadayken yemeklerinin de hiç fena olacağını sanmıyorum 🙂

En İlginç Bar – Nevermind Bar (El Raval/Gòtic)

Kaykay tutkunları ve alternatif yaşam tarzını severlerin yuvası Nevermind Bar, El Raval ve Gòtic’te iki yerde bulunuyor. İçindeki half-pipe rampasında kaykayını alıp gelen takılıyor, bir tarafta da graffiti yapanlar var. Loş mekanda 80’lerin metal, punk, grunge klasikleri çalarken, aynı kafadaki arkadaş canlısı insanlarla sosyalleşiyorsunuz. Fiyatlar da çok ucuz, 8-10:30 arasındaki happy hour’da 1-2€’ya bira alabiliyorsunuz, patlamış mısır dahil. Zaman zaman kaykay turnuvaları düzenliyorlar, özel bir merakınız varsa Facebook‘tan takip edin 🙂

En İyi Gizli Bar – El Paradiso (El Born)

Gizli bar ya da Speakeasy (ABD’de alkol yasaklarının olduğu 20’li yıllarda açılan merdiven altı ama son derece şık işletmelere deniyor) diye bilinen akım dünyanın başlıca şehirlerini sarmış durumda. Berlin, Londra gibi eğlence başkentlerinde sayısız gizli bar açılıyor her ay. Bazıları kuru temizleme dükkanındaki tezgahın arkasında çıkıyor, kimi bir oyuncakçı dükkanının soyunma kabinindeki kapıyı çalınca, kimi de sadece müdavimlerin bildiği şifreler sayesinde girilebiliyor, seçenekler sınırsız. Barselona gibi önemli bir parti şehrinin de bu gizli bar modasına kapılmaması beklenemezdi 🙂

Bunlardan bir tanesini bulup 2014’te gitmiştim (Barcelona Pipa Club), 2015’te tekrar gittiğimde çoktan kapanmıştı, bir daha da başka birine gitme şansım olmadı. Ama gizli bar tutkunları eğer şehirdeki bu tarz mekanlara bir göz atmak isterse araştırmalarım sonucu en bilineni El Paradiso imiş (ben bile bildiğime göre artık ne kadar gizli tartışılır tabi 🙂 ). Tabi ki El Born’da bulunan bu mekan da dışarıdan bakınca bir pastırma dükkanı. Buzdolabını işaret edip, “Buster” diye birini aradığınızı söylüyorsunuz, dolabı açıp size içerideki mekana davet ediyorlar. İçeride Great Gatsby tarzı bir ortamda gayet liberal kokteyllerden oluşan bir seçki bulacaksınız. Ama bitmedi.. Tuvalete girerseniz içindeki lavabolardan bir tanesi aşağı kayıyor ve arkasında açılan küçük girişten geçtiğinizde bambaşka bir mekana varıyorsunuz! Küçük barıyla ve farklı kokteylleriyle özel bir yer. Gizli bar içinde gizli bar ile bir üst seviyeye taşımış mekan bu konsepti. Bir sonraki Barselona seyahatimde kesinlikle ziyaret etmem gerek 🙂

En İyi Kokteyl – Collage Art&Cocktails (El Born)

Eskiden çok daha popülerken zamanla yerini yeni açılan mekanlara bırakmaya başlamış Collage. Ancak kendi deneyimlerime göre şehirde miksolojiyi en ciddiye alan yerlerin başında. Mekan, dekorasyonundan çalışanların kıyafetlerine sanki 1950’lerdeymiş havası veriyor. Aynı titizlik kokteyllerde de gösterilmiş, birbirinden farklı Martini kokteyllerinden, viskili karışımlara çok özel bir menüsü var. Süper İngilizce konuşan ve kokteyller konusunda çok bilgili garsonlarından size aradığınız tadı tavsiye etmesi için yardım isteyebilirsiniz.

En İyi Chupitos – Espit Chupitos (Çeşitli Yerler)

Bir diğer Barselona klasiği de yanarlı dönerli shot’lar. Espit Chupitos bu tip shot’ların bir numaralı yeri. 600’den fazla shot çeşidi olan menüsüyle ve eğlenceli ortamıyla ünü ülke sınırlarını aştı, şu anda Paris’te bile şubeleri var. Barselona’daki şubelerin arasında ise orjinali Carrer d’Aribau’da bulunuyor. Geceyarısından önce, mekan sıkış tıkış olmadan önce gidip barın yanında yer kalmakta fayda var. Özellikle belli bir saatten sonra parti hostellerinden ya da pub crawl ekiplerinden onlarca kişi gelip mekanı dolduruyor. Duvardaki yüzlerce çeşidin arasında kaybolmayın, her biri arkadaş canlısı olan barmenlerine güvenin ve ne tarz birşey istediğinizi anlatın (tatlı, ekşi, acı) ve ateşle yapmasını söyleyin. Ardından bardan biraz uzaklaşın ve şovu izleyin 🙂 Birbirinden farklı karışımlar çıkartıyorlar. Özellikle marshmallow’lu shot, portakal kabuğu içinde ateşten geçirilmiş tarçınlı shot ve üç dört dişinin aynı kaptan içtiği acı yeşil shot çok popüler. Ama bir shot var ki, en cesaretli olanın bile yaklaşamayacağı türden. İsmi Monica Lewinsky, ne olduğunu buraya yazmayacağım ama tahmin eden bazılarının olduğu üzere barmeninizle beraber rol yapmanızı gerektiren bir shot 🙂 Bu arada shot’ların tanesi 2,5€, ucuz ve ilginç diye 5-10 tane söylemeyin, gerçekten çarpıyor. 🙂

En Kitsch Bar – Sor Rita Bar (Gòtic)

Tavana çakılı rengarenk topuklu ayakkabılar, kırmızı kadife perdeler, size sataşmadan durmayan drag queen’ler, belli saatlerdeki canlı şovlarıyla Sor Rita Barselona’da farklı tip eğlenceler arayanlar için. Bir kere gidip görme şansım oldu, onda da saat 8 gibi başlayan canlı şovuna kalamadan dönmek zorundaydık ancak duyduğuma göre mekanın asıl eğlencesi buradaymış. Gitmek isteyenler bu şovu kaçırmasın 🙂

En İyi Açık Hava Barı – L’Antic Teatre (El Born)

Palau de la Musica’nın karşısındaki sokaktan girdiğinizde solda bir tiyatro var, karşısındaki avlu ise ortasındaki dev ağacıyla şaşırtıcı güzellikte bir bar. Tam da Barselona’nın yoğun turist gruplarından sıkılmışlar için bir vaha gibi. Gürültüden uzak ortamda huzur içinde yüksek alkollü Alhambra biralarını yudumlayın 🙂 Evimin sokağında olduğu için daha ilk gidişte favori mekanlarımdan biri oldu. Son derece rahat bir yer, isterseniz gündüz vakti gidip saatlerce oturun. Yalnız mekan bazen habersiz bir şekilde kapalı olabiliyor, o yüzden biraz şanslı olmanız gerekecek.

En İyi Rooftop Bar – 1881 per SAGARDI (La Barceloneta)

Katalonya Tarih Müzesi’nin üst katında yer alan 1881 per SAGARDI, havanın güzel olduğu günlerde yat limanına bakan terasına çıkıp birşeyler içmek için mükemmel bir tercih. İster akşam gidip kokteyl alın, ister erken saatlerde kahve eşliğinde kahvaltı edin, menüsü gayet kaliteli. Manzaraya bakan barında oturmanızı özellikle tavsiye ederim.

En İyi Gece Kulübü – Razzmatazz (Sant Marti)/Opium Mar (Port Olimpic)

İki yer de birer Barselona klasiği olduğu için karar vermekte zorlandım. Elektronik müzikten, şık giyinmekten ve lüksten hoşlananlar için plajdaki Opium Mar. Alternatif ve farklı tür müziklerden hoşlananlar, bir t-shirt giyip çıkmak isteyenler için ise Razzmatazz. İki mekan da haftasonu saat 2-3 gibi dolmaya başlıyor, Razzmatazz giriş ücreti 17€, Opium ise 20€, birer içecek dahil. Ancak daha erken gidip (saat 1 gibi) boş mekanda beklemeyi göze alırsanız sağdan soldan toplayabileceğiniz kuponlarla ücretsiz girebilirsiz. Shaz Guestlist sitesinde de adınızı listeye yazdırıp belli bir saate kadar bedava yararlanabiliyorsunuz. Razzmatazz şehrin en büyük gece kulübü, 3 ayrı katı var ve her katında ayrı odalar var, içlerinde ayrı müzikler çalıyor. Indie Rock’tan Techno’ya seçenek bol. En üst katı ise teras, Barcelona’lı gençlerle kaynaşmak için birebir. Yalnız Razzmatazz’ın yaş ortalaması Opium Mar’a kıyasla düşük.

Opium Mar ise EDM hitlerinin döndüğü playlisti, tavandaki salıncaklarda sallanan seksi dansçıları, vip locaları ve eksik olmayan şampanya sesleriyle lüksün tanımını yapıyor. Ancak ne kadar lüks olursa olsun, İstanbul’daki kulüplerdeki gibi kasıntı bir ortam yok. Herkes rahat, herkes dans ediyor, herkes birbiriyle sohbet edebiliyor, canınız sıkılırsa da çıkın plaja kumlarda oturun ya da denize girin, birçok kişi öyle yapıyor 🙂 Bu arada içeride tek biraya 8€ vermek istemiyorsanız plajda 1€’ya kutu bira satan onlarca Pakistanlı var. Kısacası Opium haftasonları arkadaşlarla buluşunca gitmekten büyük zevk aldığımız bir yerdi. Yaz aylarında dünyaca ünlü dj’leri getiriyorlar, yalnız o dönemde özellikle çok kalabalık oluyor mekan. Yine de kalabalığına rağmen şehrin en iyi partilerinden birinde olacağınızı garanti edebilirim.

En İyi Pazar Partisi – Brunch in the City (Poble Espanyol)

Cuma ve Cumartesi akşamları çılgınlar gibi eğlendiniz ama yetmedi mi? Pazar günü dışarı çıkıp piknik yapayım, bir tarafta da iyi dj’ler çalsın mı dilersiniz? O zaman sizi Brunch-in etkinliklerine alalım. Brunch in the City, Brunch in the Park, Brunch Elektronik gibi her mevsim değişik konseptte yapılan bu Pazar etkinliklerinin mekanları da değişiyor. Bazen şehir parkları, bazen de Poble Espanyol gibi turistik mekanlar. Normalde girişi ücretli olan Poble Espanyol’u daha önce görmediyseniz, bu etkinlikler sayesinde daha az verip girebiliyorsunuz. Daha öğle saatlerinden başlayan müzikler eşliğinde yiyip içecebileceğiniz, geceyarısına kadar devam eden programa sahipler.

En İyi Pazartesi Eğlencesi – George Payne Irish Pub (Urquinaona)

Pazartesi günleri George Payne’deki beer pong turnuvalarını adeta adet haline getirmiştik. Spor barı olan George Payne’de önemli spor maçlarını izlemek için de gidebilirseniz, çok güzel bir ortam var. Biralar çok ucuz (5€’ya 5’li bira satıyorlar) ve daha çok Britanyalılar oluyor içeride. Pazartesileri saat 8-9 gibi ise üst katta kıran kırana geçen beer pong turnuvaları düzenleniyor. Katılmak için önceden 10€ verip kayıt yaptırıyorsunuz. İki kişilik takımınıza bir isim seçiyorsunuz, koca bir sürahi bira veriyorlar. Ardından barmenler katılan tüm takımlarla bir maç fikstürü hazırlıyor, ortalama 20-30 takım oluyor. Tüm maçları kazanıp birinci gelebilirseniz 50€ ödülü var ama tabi beer pong’u adeta milli sporu haline getirmiş üniversiteli Amerikalılarla dolu olduğu için pek şans veremem 🙂 Biz en fazla 3. maça kadar ilerleyebildik, tabi o seviyeye gelene kadar adambaşı 2,5’ar litre bira tüketmiş oluyorsunuz. Ödüle baş koyanların sağlam mideye sahip olması gerekir, orası kesin 🙂

 

>>Şehrin en iyi kültürel ve dinlenme aktiviteleri için bir sonraki sayfaya göz atın..

You may also like...

5 Responses

  1. Barcelona Gece Hayatı says:

    Barcelona gece hayatı için daha önce deneyimlerim oldu. Fakat sizin yazınızı okuduğumda keşke buraya da gitseydim dediğim mekanlar var. Makale için teşekkürler.

  2. onlinealışverişrehberi says:

    Bu yaz Avrupa gezim olacak ve Barselona hakkında böyle bilgiler verdiğiniz için çok teşekkür ederim 🙂

  3. tugce makarnaci says:

    ah o tapaslar….

Leave a Reply

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.