Barselona: En İyiler

En İyi Gaudi – La Sagrada Família (Sagrada Família)

Partilerden zamanınız kalırsa Barselona’da kültür ve tarih gezisi yapın mutlaka. Gelmiş geçmiş en önemli mimarlardan olan Antoni Gaudí’nin eserlerini gezmeye kalsanız bile günlerinizi alır. Her bir müzenin 15-25€ girişi olduğunu da düşünürsek “tek birine gireyim ama değsin” diyebilirsiniz. O halde size La Sagrada Família’yı öneriyorum. Dünyanın kesinlikle en etkileyici dini yapılarından biri olan ve yapımı tam 134 yıldır devam eden bu bazilikanın 2026 yılında tamamlanması öngörülüyormuş, son hali inanılmaz gözüküyor. Şu halde bile ağzı açık bırakacak kadar etkileyici bir yer, özellikle içine ilk girilen anda herkes küçük çaplı bir şok yaşıyor. İki ayrı kulesinden de tepeye çıkma şansınız var, tavsiye ederim. Çok kalabalık olduğu için La Sagrada Família’nın resmi sitesinden rezervasyon yapmakta fayda var, gideceğiniz günü ve saati seçip zamanı geldiğinde sıra beklemeden girebiliyorsunuz. Sadece giriş 15€, kuleye de çıkmak isterseniz bir o kadar daha veriyorsunuz. İçerideyken en az 2-3 saat ayırıp her detayı incelemeye çalışın, bir daha dünya üzerinde böyle bir kilise göremeyeceksiniz. Akşamları da yapıyı ışıklandırıyorlar, fotoğrafçılığa düşkünseniz bazilikaya bakan göletin hemen arkasındaki parktan en iyi açıları yakalayabilirsiniz 🙂

En İyi Müze – Museu Nacional d’Art de Catalunya (Montjuïc)

Eğer tek bir müzeye gitmek istiyorsanız o da Montjuïc’teki Katalonya Ulusal Sanat Müzesi olsun. Plaça d’Espanya’dan ulaştığınız merdivenlerin ve havuzun tam tepesinde görkemli bir şekilde yükselen müze Katalonya’nın en önemli sanatçılarının eserlerini barındırıyor. Cumartesi günü saat 3’ten sonra, her ayın ilk Pazarı tüm gün ve belirli tatil günlerinde giriş ücretsiz. Aksi halde 12€ ödüyorsunuz. Müzenin tepesinde içkinizi yudumlayıp tüm Plaça d’Espanya’yı ve ardındaki şehri izleyebileceğiniz bir rooftop bar var. Haftasonları da akşam 9 gibi (kış aylarında 7’de başlıyor) müzenin hemen dışındaki havuzda yerinizi almayı unutmayın, Font Màgica’da popüler müzikler eşliğinde yaklaşık 1,5 saat süren muhteşem ışık ve su şovları düzenleniyor.

En İyi Park – Parc de la Ciutadella

Londra’nın Hyde Park’ı, New York’un Central Park’ı varsa Barselona’nın da Parc de la Ciutadella’sı var. Önceki ikisi kadar büyük değil belki ama dinlenmek, piknik yapmak, koşmak için harika bir yer. Her ay çeşitli festivaller ve konserler düzenleniyor, eylül aylarında da La Merce’nin bir çok etkinliği burada yapılıyor. Parktaki gölette uygun fiyata kayık kiralayıp gezebiliyorsunuz. Ama tüm alandaki en sevdiğim yer muhteşem Casada Monumental oldu. Çok görkemli bir havuz, her gittiğimde onlarca fotoğrafını çekmeden dönmüyordum 🙂 Parkın güney tarafında ise hayvanat bahçesi var, ailece ziyarete gelenler tercih edebilirler. Müzeseverler için kaleye benzeyen binasıyla Doğal Bilimler Müzesi ve Katalonya Parlamentosu da parkın içinde bulunan yapılar arasında.

En İyi Salı/Perşembe Eğlencesi – Short Cut Cine (El Raval)

Kısa filmleri sevin ya da sevmeyin, İsveçli Gabriel’in arkadaş grubuyla organize ederek başlattığı ve şimdi 4. sezonunda Madrid’de de düzenlenmeye başlayan bu etkinlik çok hoşunuza gidecek. Gabriel dil okulumuzun çalışanı olduğu için keşfetmemiz uzun sürmemişti, bir kere gittikten sonra da geleneksel hale getirdik. Her ay iki defa Salı ya da Perşembe günleri saat akşam 8’de Inusual Project adlı mekanda yapılan etkinliğe 5€ vererek giriş yapıyorsunuz. Şu an çok popüler olduğu için erken gidip yer kapmakta fayda var. Her etkinlikte dünyanın her köşesinden özenle seçilmiş 10-12 tane kısa film gösteriliyor. Filmlerin dozunu çok iyi ayarlamışlar, ağır politik filmler de var, gözünüzden yaş getirecek komediler de. Film arasında da sınırsız sayıda bedava Jagermeister shot’ları ve patlamış mısır ikram ediliyor, çekilişler yapılıp hediyeler dağıtılıyor. Ortam çok sıcak olduğu için kısa sürede herkesle tanışıyorsunuz, etkinlik sonrasında da bir bakmışsınız 10-15 kişilik grupla bir bara geçmiş muhabete dibine vuruyorsunuz 🙂 Etkinliğin sayfasını buradan bulabilirsiniz.

En İyi Performans Salonu – Palau de la Música Catalana (El Born)

Modernist mimariye sadık kalınarak inşa edilen konser salonu Palau de la Música Catalana’nın içi çok görkemli. Normal günlerde ücretini verip ziyaretçi olarak gezebilirsiniz ancak benim tavsiyem gösterilerden birini yakalamanız. Sitelerinde açıkladıkları çok özel konserler ve performanslar oluyor, popüler olanlar için aylar öncesinden biletleri ayırtmak gerekiyor ancak şanslıysanız aynı gün gişesine gidip kalan biletlerden bulabilirsiniz. Nereden olursa olsun girip izleyin şovu ama en güzel koltuklar balkonda bulunuyor. Her köşesinde mimari açıdan büyük ustalık eserleri barındıran salona tamamen hakim olarak izlediğiniz bu yerden ben de John Williams tribute konserini izlemiştim. Hayatımda izlediğim en güzel konserlerden biriydi, dünyaca ünlü soundtrack eserleri eşliğinde kendimizden geçerken Star Wars Imperial March çalmaya başlamasıyla salonu stormtrooper’lar ele geçirdi. Bir süre sonra şaşkın bakışlar altında Darth Vader arz-ı endam etti ve müziği giderek yükselten orkestra salonu coşturdu da coşturdu. Bu da böyle bir anımdır 🙂

En İyi Sinema – Phenomena Experience (Horta-Guinardó)

Bu sinema salonu bildiğiniz salonlardan değil. Son çıkan filmleri arıyorsanız bulamayacaksınız, burası tamamen kült film hayranlarına hizmet eden bir yer. 1977 yapımı ilk Star Wars filmini mi izleyeceksiniz, bir oturuşta tüm Yüzüklerin Efendisi serisini mi bitirmek istiyorsunuz, doğru adrestesiniz. İnternet sitelerinde açıkladıkları aylık programlarda hoşunuza giden filmler mutlaka bulacaksınız. Ve işin güzel tarafı, bu gösterimler hemen hemen her zaman full çekiyor! Ve mekanda filmlerin sadece hayranları olduğu için muhteşem zaman geçiriyorsunuz. Belirli günlerde Rocky Horror Picture Show gibi kült müzikallerin interaktif gösterimleri oluyor, kıyafetinizi giyip siz de ünlü şarkılar eşliğinde dans ediyorsunuz. Kısacası sinefiller için tam bir cennet! 🙂

Bu arada arada bir de sinema dünyasının ünlü isimlerini davet edip film yanında söyleşiler düzenliyorlar. 20 Ekim’de Fransız yönetmen Luc Besson geliyor mesela, oradaysanız kaçırmayın 🙂

En İyi Festival – La Merce (Eylül)

La Merce ile bilmeniz gereken her şeyi önceki yazılarımdan birinde yazmıştım, buradan okuyabilirsiniz 🙂

En İyi Spa – Aire de Barcelona (Parc de la Ciutadella)

Sıcak yaz günlerinde değil belki ama eğer sonbahar-kış gibi giderseniz biraz serinleyen havalardan kaçıp spa’nın termal sularında kendinizi şımartmak isteyebilirsiniz. Bunun için de şehirdeki en güzel yer Aire de Barcelona. Parc de la Ciutadella’nın hemen yanıbaşında bulunan spa, tamamen kapalı alanda bulunuyor ve rezervasyonla girilebiliyor. Havuzların boyutu küçük olduğu için içerideki insanların keyfini bozmamak adına fazla kişi almamaya çalışıyorlar. İçeri girdiğinizde rezerve ettiğiniz 1,5 saat boyunca, birbirinden rahatlatıcı farklı sıcaklıktaki havuzların ve jakuzilerin keyfini çıkartıyorsunuz. Dilerseniz şarap banyosundan, yeşil hamama özel paketleri seçebilirsiniz. Mekan her şeyiyle çok şık gözüküyor ancak fiyatları da ona göre biraz yüksek, 33€’dan 144€’ya kadar değişiyor.

En İyi Spor Kulübü – Club Natació Atlètic (La Barceloneta)

Geleneksel fitness club’ların yerini artık CrossFit salonları alıyor. Barselona’da da CrossFit için birçok kaliteli salon var, Reebok CrossFit, CrossFit Eixample gibi. Ama bu maddede çok amaçlı bir yer tavsiye etmek istedim. Hemen Barceloneta Plajı’na komşu Natació Atlètic Spor Kulübü, havuzundan, tenis kortlarına, karate derslerinden, spa’ya ne ararsanız bulabileceğiniz bir yer. Yaz aylarında havuzu çok popüler oluyor, dalgalı Akdeniz’le boğuşmak istemeyenler çok memnun kalacak. Üyelik fiyatları ise 41€’dan başlıyor.

Bu arada Montjuïc’teki 1992 Yaz Olimpiyatları’nın düzenlendiği Olimpiyat kompleksini theme park şeklinde halka açma çalışmaları var, yani yakında Usain Bolt’la yanyana koşma şansına kavuşacaksınız (tabi videosu ile 🙂 ).

En İyi Otel – W Barcelona (La Barceloneta)

Sadece 2009 yılında açılmasına rağmen şimdiden şehrin sembolü haline gelmiş yelken otel W Hotel, cüzdanı şişkin olanlar için kalınabilecek en iyi yer aynı zamanda. Toplam 473 odalı bu mimarlık harikasında yok yok. Muhteşem şehir ve sahil manzarasının ayakların altında uzandığı odaların geceliği 280€’dan başlayıp binlerce euro’ya kadar çıkabiliyor. En özel anlarınızı yaşayabileceğiniz son derece modern bir şehir oteli. 26. kattaki Eclipse Club da otel müşterisi olmasanız da girebileceğiniz lüks bir gece kulübü. Shaz List’e adınızı yazdırıp belirli bir saatten önce ücretsiz girebilirsiniz, manzara tabi ki şahane. Giriş katındaki havuz ise yaz aylarında Salt Beach Club olarak hizmet veriyor, gündüz saatlerinden şampanyalar eşliğinde başlıyor eğlence. Kısacası burası tam bir hedonizm mabedi.

 

>>>Şehrin en iyi manzarası, doğa gezileri ve fazlası için bir sonraki sayfaya göz atın..

You may also like...

5 Responses

  1. Barcelona Gece Hayatı says:

    Barcelona gece hayatı için daha önce deneyimlerim oldu. Fakat sizin yazınızı okuduğumda keşke buraya da gitseydim dediğim mekanlar var. Makale için teşekkürler.

  2. onlinealışverişrehberi says:

    Bu yaz Avrupa gezim olacak ve Barselona hakkında böyle bilgiler verdiğiniz için çok teşekkür ederim 🙂

  3. tugce makarnaci says:

    ah o tapaslar….

Leave a Reply

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.