Japonya Notları

KISA KISA JAPONYA

• 128 milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık 10. ülkesi. Nüfusunun %98,5’ini Japonlar oluşturuyor, diğer etnik gruplara ve göçmenlere çok sıcak bakan bir yer olduğu söylenemez.
• Japonca’da ülkenin ismi Nippon/Nihon, yani -güneşin kaynağı-. Bu nedenle Japonya’ya “Doğan Güneşin Ülkesi” deniyor.
• 1TL=42 Japon Yeni (sanırım en değerli bozuk para bu ülkede, 500YEN (12TL)’lik bozuk paraları var 🙂
• Dünyanın en zengin 4. ülkesi. Dünyanın en büyük otomotiv üreticisi.
• Halkın refah düzeyi çok yüksek. Okuma-yazma oranı %99,99. Teknoloji alanında çok ilerideler. Dünyanın geri kalanının henüz tanışmadığı ileri teknoloji ürünleri onlar senelerdir kullanıyorlar. Düzen, temizlik ve kuralcılık konularında ise Almanlara kök söktürürler 🙂 Ayrıca bir gezgin için dünyanın en güvenli ülkelerinden biri.
• Ancak doğa felaketleri konusunda o kadar şanslı bir ülke olduğu söylenemez. Pasifik Okyanusu’na ve derin fay hatlarına komşuluğu nedeniyle en şiddetli depremlerin ve tsunamilerin yaşandığı ülke Japonya. Zaman zaman da büyük fırtınalar, kasırgalar ve yanardağ patlamaları oluyor. Bir yılda ülkede meydana gelen deprem sayısı 1500.
• Ülkenin %70’i dağlardan oluşuyor ve 200 tane yanardağ var.
• Japonca çok karışık bir dil, dört ayrı alfabesi var. Çocuklar ilkokulda kolay alfabeyi (hiragana) öğrendikten sonra aldıkları yoğun eğitimle beraber ancak lise-üniversite çağlarında kanji alfabesinde okuma-yazmaya başlayabiliyorlar. Halkın bir kısmı kanji alfabesini hiç okuyamıyor. Öte yandan Japonca’yı konuşması ise bir o kadar kolay. Özellikle telaffuz ve cümle yapısı Türkçe’ye çok benzediği için bizim için daha da kolay. Tanıştığım istisnasız her Japon, Japonca bir şeyler söylediğimde tamamen aksansız, aynı Japonlar gibi konuştuğumu söyleyip şaşırmışlardı.
• Koniçiva: Merhaba             Arigato: Teşekkürler       Sumimasen: Afedersiniz (çok lazım)
  Genki des ka: Nasılsın?      Genki des: İyiyim           Sayanora: Hoşçakal      Vataşiva …: Adım …
• Japon mutfağı çok farklı ama bir o kadar da lezzetli. Çiğ at eti, canlı ahtapot, zehirli balık, yılanlı içki gibi son derece ilginç ve buraya özgü deneyimler sizi bekliyor. Genellikle herşeyi çiğ yemeyi seviyorlar ve uzun yaşamlarının sırrını buna bağlıyorlar. Ayrıca pilav bir yemeğin olmazsa olmazı, kahvaltı dahil üç öğün pilav yemek gayet yaygın. Bu arada noodle’ı ağzını şapırdatarak yemek adetten, böylece yemeğin lezzetli olduğunu belirtmiş oluyorsunuz 🙂
• Ülkede meyve çok pahalı, yiyeceklerde kolay bulamazsınız. Tek bir portakalın 10TL olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Öyle ki, örneğin düğünlerde damatla geline koca bir kavun hediye edilmesi pek alışılmadık değilmiş 🙂
• Ülkenin milli sporu sumo olmasına rağmen, en popüler spor -özellikle gençler arasında- beyzbol.
• UNESCO Dünya Mirası listesinde Japonya’ya ait 16 yer var.
• Neyi meşhur: Samuray, geyşa, anime, sumo güreşleri, karate, Sony, robotlar ve daha nicesi
• Ne satın almalı: Hashi (yemek için kullanılan çubuklar), yeşil çay seti, yukata/kimono, samuray kılıcı, ninja aksesuarları, kafa bandı, geta terlik, sake seti, elektronik ürünler

KİŞİSEL YORUMUM

Artıları: Tamamen kendine has bir ülke, burada yaşadıklarınızı dünyanın hiç bir yerinde yaşayamazsınız. Doğası, insanı, yemekleri ve çılgın eğlencesiyle burası Japonya!

Eksileri: Halk İngilizce bilmiyor, sorun yaşadığınızda derdinizi anlatabileceğiniz kişi sayısı çok az. Yaşlılar ise turistlerden (özellikle mavi gözlülerden) korkuyor.

Kaç para harcadım:

Toplam> 19 günde gidiş-dönüş uçak hariç 1679$ harcamışım. Günde ortalama 93$ ediyor. Sadece 4 gün otelde konakladığımı da belirtirim, kesinlikle sırtçantalılara ve düşük bütçelilere uygun bir yer değil.

Konaklama> 159$ (Dört günlük otel masrafım, ortalama 40$ ediyor.)

Ulaşım> 420$ (Günlük 22$. Şehirlerarası sadece otobüs kullandım, o yüzden ulaşım masrafı nispeten düşük. Trenle yolculuk etmek isteyenler bunun rahatlıkla iki katını öder.)

Yeme-içme> 851$ (Günlük 45$. En büyük masraf, tüm harcalarımın yarısı yeme-içmeye gitti ancak yemeden hiç kısmadım, pahalısından ucuza her türlü restaurantta yedim. Ama o kadar çeşitli ve harika bir mutfağı var ki verdiğim para helal olsun 🙂 Eğer yediğiniz yerleri doğru seçerseniz günde minimum 20$ harcayarak idare edebilirsiniz.)

Kaç gün yeterli: 20 gün (5 gün Tokyo, 1 gün Osaka, 1 gün Nara, 1 gün Kobe, 3 gün Kyoto, 2 gün Hiroşima, 2 gün Nagazaki, 3 gün Okinawa, 2 gün Hokaido)

          Doğa 5 yıldız
          Tarih 4 yıldız
          Eğlence 5 yıldız
           Halk 5 yıldız
           Yemek 5 yıldız

             Ortalama 4,8 puan

Japonya’da mutlaka yapılması gerekenler:

1. Tokyo’da en az bir kapsül otelde kalın.
2. Japonlarla beraber bir karaoke klubüne gidip çılgın bir gece geçirin 🙂
3. Dünyanın en iyi suşisini yemek için Tokyo’da Tsukiji Balık Marketi’nin oradaki restaurantları deneyin. Gerekirse kapılarındaki kuyrukta 2 saat bekleyin, karşılığını kesinlikle alacaksınız.
4. Bir kaiten-zushi restaurantına –tercihen Kura Sushi- gidip eğlence, oyun ve yeme anlayışının Japon bakış açısına tanık olun.
5. Adrenalin delileri Fuji-Q Highland Eğlence Parkı’na gitmeden dönmesin. Dünyanın en tehlikeli rollercoaster’larının bir kısmı burada bulunuyor.
6. Oraya kadar gitmişken, eğer mevsimlerden de ilkbahar-yaz ise Fuji Dağı’na çıkın. O zamana kadar sadece resimlerde gördüğünüz aktif yanardağın tepesine kadar çıkıp kraterin içine bakmak paha biçilemez.
7. Ülkenin her yanına yayılmış onsen(sıcak su kaynağı)’lerden birine gidip dört mevsim termal banyo keyfi yaşayın.
8. Shinkansen trenlerinden birine binip dünyanın en hızlı kara yolculuklarından birinin tadını çıkarın.
9. Yolunuz Kobe’ye düşerse Kobe bifteğini mutlaka deneyin. Fiyatı pahalı ancak öğle vakti (11-2 arası) giderseniz bifteği içeren oldukça doyurucu bir set menüyü ucuza yiyebilirsiniz.
10. Ruhani bir deneyim yaşamak istiyorsanız Kôyasan’daki tapınaklardan birinde kalın. Muhteşem ormanların ortasında gizli saklı konumlanmış bu tapınaklarda rahiplerle beraber yiyeceğiniz, meditasyon yapacağınız, törenlere katılacağınız tecrübenin günlük ücreti 10000YEN (240TL).
11. Japonca öğrenin. Japonlarla arkadaşlık etmesi çok eğlenceli ama İngilizce bilmiyorlar. E o zaman siz Japonca öğrenin 🙂 Biz Türkler için Japonca yapısı itibariyle öğrenmesi ve telaffuz etmesi çok kolay bir dil, avantajını çıkarın.
12. Bir Japonla muhabbeti başlatabilirseniz kan grubunu sorun, çok sevinecektir. Bizdeki burçlar gibi onlar da kan gruplarına takmışlar kafayı ve her grubun ayrı bir özelliği var. Benden size ipucu, en şahane kan grubu A grubuymuş 🙂
13. Mümkünse geleneksel bir Japon ailesinin evine gidip konaklayın. Adetleri, kuralları ve düzenleri şizi şaşkına çevirecek.
14. Hiroşima’daki anıtları gezin. Dünyanın savaş halinde ne kadar çılgınlaşabileceğine tanık olun, harabeye çevrilmiş ve resmen küllerinden doğan bir ülkenin 60 yılda dünyanın en gelişmiş ülkesi haline gelmesini de takdir edin, ders çıkarın.
15. Kyoto’da Filozof Yolu’ndan yürüyün, o büyüleyici atmosfer altında yaratıcılığınızın doruğuna çıkacaksınız. Ayrıca geyşaları izleyin, ülkenin son geyşalarının büyük kısmı burada bulunuyor.