2016’ya Bir Kala

Her yılın ardından değerlendirme yapmak adettendir. Ben de dönüp 2015 yılında yaptıklarıma baktığımda büyük adımlar, önemli kararlar ve tabi ki unutulmaz geziler görüyorum. Öncelikle 2,5 sene kadar çalıştığım aile hekimliğinden ayrıldım. Haziran ayında istifamı verdim. Önümde net bir yol yok, yurtdışına doktor olarak gitmek de eskisi kadar kolay değil. Son zamanlarda başta Avrupa olmak üzere artan bir Türkiye karşıtlığı var maalesef. Bu durum vize alırken, ev tutarken, iş başvurusu yaparken, erasmusa giderken, orada halkla sosyalleşirken hep problem olarak çıkıyor karşımıza. Ama insan gitme kararını verdikten sonra bir şekilde çıkıyor fırsatlar. Zaten azılı bir gezgin olarak her yere adapte olabilecek kıvama gelmiştim, doğup büyüdüğüm kaotik İstanbul dışında bir yerlerde yaşamak için can atıyordum. Böylece istifamın ardından Haziran ayının ortasında atladım uçağa, 1,5 aylığına Polonya’nın en güzel şehri olan Krakow’a gittim. Yurtdışında daha önce tek yaşama deneyimim 2009 yılında ABD’nin Fort Lauderdale şehrinde olmuştu. Çeşitli ülkelerde birkaç ay geçirip oralı gitmek hissetmek kendimi bildim bileli hayalimdi zaten. Bir yerde yaşamak ile turist olmak arasında büyük fark var, Polonya’da bunu tecrübe etmeyi çok istiyordum. Aga’nın yaşadığı Krakow’a ilk olarak Ağustos 2014’te gitmiş ve çok sevmiştim. Ardından iki defa daha ziyaret ettim ve orada kısa süreli de olsa yaşamayı kafaya koydum. Çok enteresan bir ülke, son derece kültürlü ve neredeyse tamamı İngilizce konuşan halkı, oldukça ucuz ama bir o kadar kaliteli yaşam tarzı ile insanı kendine çekiyor. Avrupa’nın en homojen toplumları arasında, sokaklarında sayılı turist dışında yabancı görmüyorsunuz. Kebapçılarında bile Polonyalılar çalışıyor. Kız arkadaşım sayesinde sayısız Polonyalı tanıdım, arkadaşlar edindim, Lehçe öğrenmeye çalıştım ve bir süre sonra baktım ki Polonya espirilerine gülmeye başlamışım. Bulunduğum sürede ülkenin çeşitli yerlerine de gitme şansım oldu, bilinmeyen çok güzel yerleri var. Polonya hakkında detaylı bir rehber kesinlikle yayımlayacağım, eminim yazının ardından oraya gitmek isteyen pek çok kişi olacaktır 🙂

Varşova

Gezilere gelince yıl içerisinde 2’si yurtiçi olmak üzere toplam 17 ayrı gezi yapmışım, 62 defa da uçağa binmişim. Yılbaşına Aga’yla Madrid’de girdik, ardından araba kiralayıp 4 günde Güney İspanya’nın altını üstüne getirdik. Ocak ortasında bir arkadaşımla haftasonu için Erciyes’te snowboard yapmaya gittik. Doğumgünümde Aga ve abisiyle 2 günlüğüne Londra kaçamağı yaptık, şubat ortasında bir haftasonunu da Bansko’da bir dağ evinde geçirdik. Mart ayı başında yine bir haftasonu için Avusturya Alplerinde yaşayan bir arkadaşımın yanına snowboard yapmaya gittim. Nisan ayında 2 haftalık büyük Asya gezisine çıktık, zaten detaylı olarak yazmıştım blogumda. Aga görmemişti Kapadokya’yı, Asya’nın ardından 3 günlüğüne mağara otellerde kaldık, balon turu yaptık. Ve bir hafta ardından İzlanda, ayrı bir mevsimi yaşadık her hafta. İzlanda ertesi Polonya’da bir 10 gün kadar geçirip döndüğümde işyerimde son günlerimdi zaten. İstifamı verdim, evimden de ayrıldım.

Halong Körfezi, Vietnam

Krakow’da kaldığımız süreye 2 günlüğüne İngiltere, 2 günlüğüne Prag ve 3 günlüğüne uzun süredir merak ettiğim Kopenhag gezilerini sıkıştırdık. Özellikle Kopenhag’a bayıldık. Ağustos ayı durgun geçti, sadece Sziget Festivali için Aga ve en yakın arkadaşım İbrahim’le Budapeşte’ye gittik. Bu festival bizim için geleneksel hale geldi adeta. Dördüncü seferim ve sıkılmak bir yana, festival biter bitmez bir sonrakinin hayalini kurmaya başlamıştık. Severek katıldığım Sziget, Tomorrowland gibi büyük çaplı festivaller üstüne bir yazı yayınlamayı düşünüyorum ileride, özellikle Sziget hakkında anlatacak çok şey var 🙂

Valencia

Eylül ayı geldiğinde beni yeni bir macera, yeni bir yaşam tecrübesi bekliyordu. Bu sefer rota Barcelona’ydı. Öncesinde dört sefer ziyaret ettiğim Barcelona’ya hep bir düşkünlüğüm vardı zaten. 2011 yılında yazdığım yazıda da şehirle ilgili detaylı bir rehber hazırlamıştım. Avrupa’da en çok yaşamak istediğim yerlerden biriydi burası. Hazır fırsatını bulunca hemen bir İspanyolca dil okuluna yazıldım, bir haftada öğrenci vizemi aldım, airbnb’den 3,5 aylığına şehrin göbeğinde şahane bir ev kiraladım ve 20 saat Moldova aktarmalı tek yön uçuşla Barcelona El Prat Havaalanı’na vardım. Barcelona geldiğim dönemde yılın en büyük festivali olan La Merce başlayacaktı. O kadar hareketli bir dönemdi ki gelir gelmez tanıştığım ve arkadaş olduğum dünyanın her yerinden onlarca yabancıyla birlikte harika bir başlangıç yaptık. Aga da Ekim ayında yanıma geldi ve Aralık ortasına kadar beraber kaldık. Tabi kaldığımız sürede Ryanair’in sudan ucuz uçuşları sağolsun, Polonya/Wroclaw, Amsterdam Dance Event, 5 günlük Fas ve yine 5 günlük Kanarya Adaları gezilerini sıkıştırdık araya. Kasım ayında araba kiralayıp Fransa’da Bordeaux’u gezmeye gittik, geçerken bir de Bask ülkesine uğradık. Günübirlik yaptığımız Valencia’yı da sayarsak İspanya’da görmediğimiz pek yer kalmadı. Kasım ayına kadar açık plajlar, aşırı lezzetli tapaslar, oluk oluk akan sangrialar, sık sık bizi ziyaret eden arkadaşlarımız ve ailelerimiz derken hiç boş geçirmedik zamanımızı: Sabahları İspanyolca öğrendik, akşamları da yedik içtik eğlendik. Önceki rehbere göz attığımda ne kadar turist odaklı yazmış olduğumu farkettim. 3,5 ay bu şehri milim milim gezip sırlarını keşfettikten sonra yeni bir rehber yazmak şart. Özellikle yemek tutkunlarının çok memnun kalacağını düşünüyorum bu rehberden 🙂

Barselona

2015 gezilerimi yazarken sitemin geleceği hakkında da ipuçları vermiş oldum. Yaptığım büyük gezilerin neredeyse hepsini yazmayı bitirdim ve 3-5 günlük olanları ayrıca yazmayacağım. Artık anılarımdan çok rehberler hazırlamak istiyorum, gerek Türk insanının en büyük derdi olan vizeler hakkında, gerek de yabancı bir ülkede A’dan Z’ye yaşam. Sayısız soru geliyor bu iki konu üzerine, rehberler sayesinde insanları yönlendireceğim bir kaynak da oluşmuş olur. Görünürde yok ama çıkarsam büyük yolculuklara tabi ki tekrar yazacağım maceralarımı günbegün. Ancak bir ülkede yaşam hakkında yazmak artık beni daha çok heyecanlandırıyor, onu söyleyeyim 🙂

Evet, bu yazıyı Londra’dan yazıyorum ve yılbaşına burada gireceğiz. Tüm okuyucularıma, sadık takipçilerime iyi yıllar diliyorum. Umarım hayalinizdeki gezileri bir bir gerçekleştirdiğiniz çok güzel bir yıl geçirirsiniz 🙂

Yollar sizinle olsun..

P.S.: Siteme son zamanlarda eklediğim fotoların çoğunu Aga çekti, kendisi tam bir fotoğraf aşığı. Kendisinin instagram hesabını takip etmek isterseniz buraya tıklayın 🙂

P.S.: Arada bir 2012 yazında çıktığım Meksika tatilimle ilgili yazılarımı bitirip bitirmeyeceğime dair sorular geliyor. Evet, aradan çok zaman geçti ve nerede ne yaptığımı ben bile unuttum. Ama yazmak istediğim çok şey var orayla ilgili, özellikle dalış yaparak ziyaret edilebilen sualtı müzesi, balina köpekbalığı ile dalış ve Maya tapınakları. Boş zamanımda onları da tamamlayacağım 🙂

You may also like...

14 Responses

  1. Sevgili Bekran ve Aga sizlerede mutlu saglikli yillar dilerim.yolunuz hep acik olsun sevgilerimle öpüyorum

  2. ahmet oguz zenginal says:

    bol gezmeli bir yıl dilerim.Yazılarını zevkle okuyorum ve gitmeyi düşündügüm yerler için faydalı bilgiler buluyorum.Yazmaya devam etmelisin

  3. Dileklerinin kabul olması dileğiyle sağlıklı mutlu yillara

  4. Esra says:

    Lütfen ilk önce Barcelona rehberi gelsin :))

  5. Anonymous says:

    sıkılmadan okuduğum her yazın için teşekkürler yolun açık olsun

  6. Fatih says:

    Istifa kararin icin kutluyorum Bekran, ayni seyi 2 yil once yapmistim. Su an hicbirsekilde doktorluk yapilacak yer degil Turkiye. Zaten gezginlikle doktorluk sanirim ancak avrupada tolere edilebilir.
    Ulkeerle ilgili kulturel-tarihi-sosyolojik analizlerin beni cekiyor acikcasi, cografi bilgilerden ziyade. Cografyayi bilmek insanoglunu bilmeyi getiriyor beraberinde.
    Keep up the great work!

    • Bekran says:

      Güzel yorum için teşekkürler. Ben de istifa kararımdan dolayı gayet huzurluyum 🙂 Yazılara devam, analizlerim de artık yurtdışında yaşama deneyimlerim sayesinde daha da derine inecek.

  7. Gokhan keskin says:

    Selam berksan öncelikle gösterdiğin cesaret hayranlık yaratıcı ben de kardiyoloji uzmanıyım ve yurt dışında çalışmak için niyetleniyorum. Bana konuda yol gösterici yönlendirmelerin olur diye tahmin ediyorum. Teşekkür ederim yolun açık olsun kardeşim

  8. Dalaman Transfer says:

    Güzel yazı tşk ederim. emeğinize sağlık

Leave a Reply

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.