6 Ayın Ardından

[singlepic id=208 w=200 h=150 float=left]Altı ay.. Bir insan altı ayda ne kadar anı sığdırabilir hayatına? Altı ayda görülen 19 ülke, 75 şehir, 16000’i karayoluyla olmak üzere katedilen tam 81000 kilometre yol, tanışılan yüzlerce insan, tanışılan yüzlerce dünya ve bütün bunları paylaşmak için yazılan 99 blog, çekilen 20000’e yakın fotoğraf. 255 sayfa yazmışım şu ana dek, bir kitap dolusu anı.. Neler yaşamadım ki bu sürede.. Himalayalar’da yürüyerek başladım bir Ekim gününde, renkli Hindistan’ı bir ay turlayarak devam ettim. Zordu Hindistan, zordu ve dünya dışı geliyordu geçirdiğim her gün. Varanasi’nin 3000 yıllık kutsal ateşinde yanan bedenlerin kokusu, Altın Tapınak’ta yüzlerce hacıyla paylaşılan yataklar, paylaşılan yemekler, maymun tanrılar, saygıdeğer inekler..

Çöllerde deve sürdüm, Tayland adalarında motorsiklet; yeniyıla küçük bir adada çılgın bir yılbaşı partisiyle girdim, Rio’daki karnavalda [singlepic id=1711 w=200 h=150 float=right]“çılgın” sözcüğünü yeniden tanımladım. Çok çektim dini liderlerden, Nepal’de çok saygıdeğer bir manastırın baş rahibi dolandırmaya kalktı beni, Pushkar’ın Kutsal Gölü’nde ise Hindu rahibi.. Myanmar’da ülkeden çıkamama tehlikesi atlattım, Yeni Zelanda’da ise tehlikeyi kendim kovaladım ve uçağın birinden paraşütle atladım. Deniz tutkumu üç büyük okyanusta yüzerek pekiştirdim. Avustralya’da dünyanın en iyi dalış noktası Büyük Bariyer Seti’nde köpekbalıklarıyla daldım, Endonezya’da dev kaplumbağalarla. Tropikal nedir diye merak ettim, cevabını Fiji’nin cennet adaları verdi. Japonya’da hayatımın en güzel günlerini yaşadım, yemeğine aşık oldum, insanına hayran kaldım, her gördüğüm Japon’a sarılasım geldi. Hayatımda görmediğim canlıları gördüm, büyük kısmı Hindistan’daydı. Patagonya’da buzulların üzerinde yürüdüm, dalgalar üstünde [singlepic id=959 w=200 h=150 float=left]sörf yaptım, ok attım, Tibet sınırındaki 160 metrelik bir asma köprüden kendimi bıraktım, ip olmadan dik kayalara tırmandım, kumlardan aşağı board ile kaydım, nerede bulursam her türlü çılgınlığı denemeye kalktım. Kamboçya’da Alman arkadaşımla bir gece klubünde böcek yeme partisi verdik, Tokyo’da bir ev partisinde onlarca Japonla sarhoş olduk, hostellerde binbir milletten insanla sabahlara kadar oyunlar oynadık, eğlendik. Gördüğüm her insana yaklaşmaya çalıştım, diğer gezginlerin yaptığı gibi önyargıların hepsini çöpe atmayı öğrendim. Dünyanın her büyük ülkesinde en az bir arkadaş edindim, çok sıkı dostluklar kurdum kimiyle. Enler, enler, dünyanın enleriyle geçti altı ay, saraylar, tapınaklar, şelaleler, göller.. Her gün ayrı bir dünya harikası görmek rutin hale geldi, yine de hiç sıkılmadım, çünkü sıkılmaya vakit bulamadım. Ve yolculuğumun altı ayı geride kalmışken düşünüyorum da, altı ayda bir ömür dolusu anı sığdırabilirmış insan hayatına..

En sevdiğim şeylerden biridir gezi videoları izlemek, hele amatör videolarsa ve gidilen yerlerden hazırlanan bir kolaj barındırıyorsa hazine gibi saklarım. Çünkü o videolar tüm samimiyetiyle hayatın ne güzelliklerle dolu olduğunu anlatır, düşmanca fikirleri ve ayrılıkları kafadan uzaklaştırır, barışa dair bir umut saklar. Bu videoların her biri dünya turuna çıkmam için bana büyük güç ve ilham verdi. Umarım siz de bir nebze olsun bu videolardan pay çıkartır ve kendi maceralarınızın peşine düşersiniz. Dünya her köşesiyle kucak açmış keşfedilmeyi bekliyor, yerinde saymak için sebep var mı?

1) Where the Hell is Matt?/Matt Nerede?

Amerikalı bilgisayar oyunu yapımcısı Matt Harding, 27 yaşında işinden istifa eder ve kazandığı tüm parayı Asya’yı gezmeye harcar. 2003 yılında çıktığı bu gezide aklına basit bir fikir gelir: Her gittiği ülkede kısa videolar çekip bu videolarda kendine has komik dansını edecektir. Geziden döndüğünde başarıyla hazırladığı video elden ele dolaşır, hızla popüler olup büyük firmaların dikkatini çeker. İşte o firmalardan biri Matt’e aynı dansı dünyanın en ilginç köşelerinde yapması için teklif götürür, masraflar şirkettendir. Böylece Matt gittiği 42 ülkede dansını etmekle kalmaz, her ülkede ona eşlik edecek onlarca gönüllü toplar. Hatta döndüğünde video için özel müzik bile hazırlatır (Gaary Schyman’in muhteşem Praan şarkısını dinlemelisiniz). 2008’de yayınladığı bu video sonuçta tam 70 milyon kez izlenerek internet aleminin en büyük fenomenlerinden biri haline gelir. Ortada bir adamın dans ettiği bir video ne kadar etkileyici olabilir diye düşünebilirsiniz, video’nun gücü bence ne kadar güzel bir dünyada yaşadığımızı ve insanoğlunun bir dansla bile birleşmeye hazır bekleyen tek bir aile olduğunu hatırlatmasında. Hoparlörün sesini sonuna kadar açın ve unutmayın: Bu videoda amatör oyuncular kullanılmış, samimi niyetler ortaya koyulmuştur. İzlediklerinizi nerede isterseniz deneyebilirsiniz 🙂

httpv://www.youtube.com/watch?v=zlfKdbWwruY

2) Başka Türlü Bir Şey

İkinci video ülkemizden. İsmail ile Özcan 2010 yılında çıktıkları 13 aylık dünya turuna “Başka Türlü Bir Şey” demişlerdi.  Heyecanla takip ettiğim gezilerinin ardından bir de video yayınladılar ve video kısa sürede kulaktan kulağa yayılarak oldukça popüler hale geldi. Belki son günlerde kendilerine televizyonlarda rastlamışsınızdır ya da dergilerde okumuşsunuzdur, onlar Türk gezginlerinin gurur kaynağı. Bana ve şu gezmekte olan bir çok kişiye hikayeleriyle ilham verdiler, yola çıkmalarına önayak oldular. Hazırladıkları videonun da amatör ellerden çıktığına inanmak güç, kurgu ve müzik seçimi harika. İzledikten sonra hak vereceksiniz.

httpv://www.youtube.com/watch?v=MJySZ6K0Ppg

3) The Longest Way/En Uzun Yol

Christoph Rehage bildiğimiz gezginlerden değil. O hiç araç kullanmadan, sadece yürüyerek geziyor. 2008 yılında, Marco Polo’nun izinden giderek İpek Yolu boyunca yaptığı 4646 kilometrelik yürüyüşü tam bir yıl sürdü ve bu macerasını paylaşmak için Matt gibi çok yaratıcı bir fikir seçti: Sakallarını hiç kesmeyecek ve yüzündeki değişimleri gün gün fotoğraflayacaktı. Binlerce fotoğraftan oluşan arşivini birleştirdiğinde ortaya inanılmaz bir emek ve filmi çekilesi inanılmaz bir hikaye çıktı. Christoph’un video’sunun birçok film festivalinde ödül aldığını da belirteyim.

httpv://www.youtube.com/watch?v=5ky6vgQfU24

4) MOVE/HAREKET

Bu video aslında Avustralya’dan çıkmış bir reklam filmi, ama gezmenin çekiciliğini çok iyi yansıtıyor ve ismindeki gibi insanı “hareket”e geçiriyor. Muhteşem bir kurgu.

httpv://www.youtube.com/watch?v=-BrDlrytgm8

5) İnanılmaz Evlilik Teklifi

Son video da viral videoların en popüler örneklerinden biri, üstelik Türkiye’den. Bunu bilmeyen yoktur, video’nun ana kahramanı sözde dünya turu sırasında hazırladığı bir video aracılığıyla sevgilisine evlenme teklifi etmek ister, videoda yolda tanıştığı insanlara söylettiği Türkçe kelimelerin birleşmesiyle oluşan etkileyici bir kolaj vardır. Uzun süre reklam olduğu anlaşılmadı, adam en romantik Türk ilan edildi, video’su facebook’ta profilden profile dolaştı, hatta ona cevap olarak hazırlanan komik video’lar ortaya çıktı. Reklam da olsa video’nun gezgin ruhuyla hazırlandığı gerçeğini değiştirmiyor ve çok yaratıcı bir fikri barındırıyor.

httpv://www.youtube.com/watch?v=RWC1EHpsJxw

 

Bu videolar ile gezme kültürüne ve diğer gezginlere saygı duruşunda bulunmak istedim, umarım beğenmişsinizdir. Şu an ne yaptığıma gelince.. Şu anda bu satırları yazarken Cuzco’da yolculuğumun doruk noktası olan Macchu Picchu yürüyüşü için hazırlanıyorum. 3000-4000 metrelerde üç gün boyunca yapacağımız 45 kilometrelik yürüyüş ile Inca döneminde kutsal sayılan topraklardan geçeceğiz ve dördüncü günün şafağında Macchu Picchu’ya varacağız. Dört gün internetsizim ve bir şey paylaşamayacağım. Bu süre içinde herkesten iyi ya da kötü (iyi olması tercihimdir 😛 ) yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden görüşmek üzere.

Sevgiler,

Bekran

You may also like...

28 Responses

  1. Berre says:

    Selamlar,

    Fena halde imrenerek takip ediyorum seruveninizi, takip de ettiriyorum onume gelene. Daha nice aylara ve yazilara diyelim 🙂

    • Bekran says:

      Maceramı takip ettiğiniz ve tavsiye ettiğiniz çok teşekkürler. Daha nice aylara diyemiyoruz maalesef, bu yolculuğumun sonlarına yaklaştım ama daha nice gezilere ve görülmedik yer kalmayana kadar aynı heyecanı korumaya diyelim 😀

  2. KM says:

    Bekran, tam hissettiklerimi demissin zaten. Özellikle Matt’in videosunu izlerken inan gözlerim doldu. Hayatı o kadar seviyorum ki, cesitlilik o kadar hosuma gidiyor ki hic ölmek istemiyorum, hayatın ne kadar cabuk gectigine hayıflanıyorum depresyona girmeksizin. Böyle videolar vs görünce, insanların adilikleri siliniyor hafızamdan bir an icin ve geriye sadece “insanlar ne harika” hissi kalıyor o an icin. Niye savas var bak ne güzel hayat diye gözlerim doluyor işte. Sonra da bazı sersemler kalkıp gezmenin nesini seviyorsunuz ne var ki en güzel ülke bizimki gibi denyo laflar ediyor, halbuki al işte gezmek sadece gezmek degildir ki sadece gezmek bile güzel insanın gözü gönlü açılıyor.

    Eh artık senden uzuuuun bir final videosu bekleriz ama 🙂

    • Bekran says:

      Çok doğru. Bu videolar zannedildikleri gibi basit eğlencelik değiller kesinlikle. Çok daha fazlasına, en güzel insanı duygulara ve barışa hizmet ediyorlar ki bu günlerde en çok ihtiyacımız olan şeyler bunlar.

      Final videosu süper olur ama çok fazla malzemem yok maalesef, tek başına gezince video çekmesi zor oluyor ve foto makinem çalınınca küçük kompakt makinem video konusunda çok yetersiz 🙂 Ama bir şey yapmaya çalışacağım elbette, bakalım 🙂

  3. Kemal Kaya says:

    Gonlunce gecsin dostum.

  4. Kemal Kaya says:

    Daha nice maceralar, heyecanlar, kesifler ve aktivitelerle dolu gunlerin, gunluklerin olsun. Bu biriktirdiklerin de yolda olmayi, yola cikmayi hayal edenlerin ilham kaynagi olacaktir.

    Keyifli ve guvenli geziler sevgili yol arkadasim.

    • Bekran says:

      Çok teşekkürler. Gezmenin tadını daima içimizde hissedelim, dünyanın her köşesini tanıyalım, anlayalım ve elimizden geldiğince anlatmaya çalışalım bizi dinleyenlere ki onlar da bir gün kendi yolculuklarına çıktıklarına aynı tadı alsınlar, aynı şekilde paylaşsınlar kendinden sonrakilerle.

      Selamlar olsun Kamboçya’ya 🙂

  5. Anonymous says:

    Hayatın anlamsızlığından çıkıp senin gibi kedimi yolla vurmak, yeni yerler, farklı insanlar, farklı yaşamlar tanımak en çok istediğim şeyler arasında… Yazılanları okuması, fotoğraflara bakması bile bu kadar huzur vericiyken kimbilir yollarda olmak hayalleri gerçekleştirmek nasıl bişeydir?..

    Yolun açık olsun…

    • Bekran says:

      Yorum için teşekkürler. Yollarda olmak herkesin deneyimlemesi gereken bir tecrübe. Benim bu siteyi kurma amacım insanları biraz olsun rutinden uzaklaştırıp kendi maceralarına atılmaları için gerekli cesareti ve isteği bulmalarını sağlamaktı. Dünya sonsuz harikalarla dolu ve hayat hepsini görmek için çok kısa. O yüzden neden bir an önce yola çıkıp elimizden geldiğince keşfetmeye başlamıyoruz ki bu harikaları?

    • Elif says:

      O kadar güzel söylemişsin ki ”hayat hepsini görmek için çok kısa” ama malesef bir çoğumuz bunun farkında bile değiliz ve hayatımızı işimize göre yaşıyoruz. İstanbul içinde bi yere bile gidecek olsak sabah iş var erken dönelim vb. bahanelerle gittiğimiz yerlerin tadını bile çıkaramıyoruz.

    • Bekran says:

      Ama ne mutlu ki sitemi ve diğer gezi sitelerini takip edenler bunun farkına varabiliyorlar. Şimdiden sitemi keşfettikten sonra aynı dünya turunu yapmaya karar veren beş kişi tanıyorum, ne harika değil mi? 🙂

    • Elif says:

      Tabi ki insanlara cesaret vermek çok güzel bişey 😉
      Bende sen ve senin gibi seyahat severlerden aldığım ilhamla (aslında biz buna gaza gelmek desek daha iyi olur :)) uzun soluklu bi gezi olmasa da aklımda netleşen bi kaç ülkeye ömrümüz yettiğince ve maddi imkanlar el verdiğince en kısa sürede ziyaret edeceğim 🙂

      Ayrıca yazılan yorumlara değer verip tek tek cevapladığın için seni tebrik ediyorum…

    • Bekran says:

      Çok memnun oldum, eğer gitmeye karar verdiğin yerler hakkında detaylı tavsiyeler istiyorsan bana mesaj atman yeterli 🙂

  6. Onur says:

    Sevgili Bekran, seni şahsen tanımıyorum ama nasıl biri olduğunu anlamak için seni tanımak gerekmiyor. O kadar içtenlikle yazıyorsunki yakın bir dostum gibi görüyorum seni. Çok iyi gidiyorsun, yaptığın şeyi hayranlıkla takip ediyorum ve sonuna kadar destekliyorum. Senin gibi adamlar başımıza lider olsa ülkemiz kesinlikle çok daha iyi yerde olurdu 🙂 Daha nice 6 aylara dostum, kendine iyi bak.

    • Bekran says:

      Bana olan inancın için çok teşekkürler Onur 🙂 Daha nice 6 aylar yok önümde maalesef, sonlarına doğru yaklaşıyorum bu yolculuğun ama bu demek değil ki buraya kadarmış. Gezmek, keşfetmek benim için bir yaşam biçimi oldu artık, bundan sonra hayatımı bunun üzerinde şekillendirip bir dünya vatandaşı olarak görülmedik yer bırakmamaya çalışacağım 🙂 Peru’dan sevgiler.

  7. uğur says:

    ilk günden beri burdayım. bütün yazıları okudum. bazılarına yorum yaptım, bazılarına yapamadım. neden yapamadığı sordum sordum sonra kendime..

    “- kendim gidince yazıcam” ağzımdan cevabı çıktı ağzımdan.

    anla işte insanlara neler düşündürdüğünü. zaten yoldayız ya, hep böyle olsun sonumuz..

    • Bekran says:

      🙂 Çok teşekkürler Uğur, dediğin gibi hep böyle olsun sonumuz. Senin gibi keşfetmenin değerini bilen biriyle bir yerlerde karşılaşmayı çok isterim. Yollarda olmak kadar, yolları paylaşmak da güzel. Görüşmek üzere..

  8. faysal says:

    Bekran seni imrenerek takip ediyorum, işlerim dolayısıyla en fazla birkaç ülke gezip sonra tekrar dönüyorum en uzun gezim 23 gündü , maalesef daha fazlasını yapamıyorum, ve sana diyorumki git bekran git, gidebildiğin en ücra yerlere git , gez, gez, gez , gezki anlat bizlere , ne mutlu sana

    • Bekran says:

      Çok teşekkürler. Bence gezilerin süreden çok kalitesi önemlidir. O yüzden, ne olursa olsun, kısa ya da uzun, gezmenin tadını almak çoğu kişinin sahip olamadığı bir ayrıcalık ve en küçük gezilerden bile unutulmaz deneyimler çıkartılabilir. Yeni yerler görme isteğini hiç kaybetmemek, işte aslolan bu.

  9. Hayriye says:

    Bekran ne kadar dogru bir karar verdigi yazını okuyup mutluluğunu paylasinca daha iyi anladım.
    Sen benim baş neferimsin lutfen heyecanını ve hızını kesmeden adımlarını bizimle paylaşmaya devam et..
    Herzaman ki gibi yine bol Keyifli geziler diliyorum :))

    • Bekran says:

      Farklı fikirler, yeni heyecanlar kişiden kişiye aktarılır, kulaktan kulağa yayılarak kitlelere ulaşır ve sonunda bir akım başlatır. Benim de hedefim bu. Gezmenin büyüsünü insanlara aşılamak için elimden geleni yapıyorum, bu konuda başarılı olduğumu görmek kadar tatmin verici bir şey yok şu anda. Hele sen de kendi macerana atıl, o zaman ne kadar mutlu olduğumu göreceksin 🙂

  10. Aytek says:

    benim asıl istediğim şey; bu gezinden sonra yollardan hiç vazgeçmeme ihtimalin. gündelik hayatı yaşarken bile bir anda kafana esip çekip gitme ihtimal ve cesaretin. umarım olur. umarım bende de olur.

    • Bekran says:

      Bu gezi sadece bir gezi değil benim için, bir dönüm noktası, bir kilometre taşı. İnsan olarak değiştiğimi ve geliştiğimi hissedebiliyorum. Bu sonu olmayan bir macera, o kadar yer gördükten sonra bile diyorum ki dünyada görülmedik 160 ülke, tanışılmadık 6 milyar insan var. O yüzden durmayacağım, bulduğum her fırsatta yollara atılacağım ve etrafımdakileri de yollara düşürmek için elimden geleni ardıma koymayacağım 😉

  11. MariaLopez says:

    Seni okumaya basladigimda sanirim Japonyadaydin. Sen gezip durdun ben de burda eften bi hayat yasayip durdum arada aklima gelldigin oldu dua ettim. Epey zaman gecti biz burda dururken sen cogu insanin bi hayata sigdiramayacagi seyler yasadin. Baska turlu bi cesaret bu hayat askina cesaret aslinda. Yolun acik olsun hersey umdugundan bile guzel olsun.

    • Bekran says:

      Benim yaşadıklarım, beni dinleyenler kendi dünya turlarına çıktıklarında onları neler beklediğine dair bir fragman sadece. Umarım siz de hayatın tekdüzeliğinden sıyrılıp yola düşer ve deneyimlerinizi bizlerle paylaşırsınız. İşte o zaman ilk takipçiniz ben olacağım 🙂

  12. gülfem says:

    Selam Bekran ,
    Tr ye geldiğinde toplanalım ve sen anlat biz dinleyelim ..
    10 yıldır nerdeyse bende her fırsatta keşfetmeye,yeni yerlerde nefes almaya gidiyorum en son Filipinlerdeydim ..ama olmuyor gidince dönemiyorsun ..
    Ben döndükten sonra Tr ye ..,saatimi değiştirmedim ..oranın saati ile yaşadım ..şimdi kahvaltı yapıordum diorum ..şimdi yürüşüşe çıkmıştım vs.. vs.. diye bir süre hırpalanıyorum nedenlerim niçinlerim oluyor sonra koca dalganın içine karışıp Tr ye alışıyorum taki bir sonraki seyahate kadar … şimdi uzun bir tatilin hayalini kuruyorum bana şans dileyin..
    Tehlike senden uzak mutluluk hep sana yakın olsun …

    • Bekran says:

      Çok teşekkürler Gülfem. Umarım keşfetme arzunu hiç bir zaman kaybetmezsin ve çok yakında ben de senin dünya turu maceralarını okurken bulurum kendimi. Sevgiler..

Leave a Reply

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.