Rota Asya

Dünya turumdan döndüğümden beri Avrupa’da oyalanıp durmuşum, insanın farklı bir kültüre girip şok olası geliyor arada bir. İşte Asya o şoku vermede bence en başarılı yerlerden. Hindistan’ından Japonya’sına, Papua Adası’ndan Moğolistan’a ve Sibirya’ya o kadar heterojen bir yapıya sahip ki kıta, bir ülkeden diğerine senelerce seyahat etse de sıkılmaz insan. Hani Tayland’a gidip Asya’ya gittim denir ya, aslında hiçbir şey görmemişsindir. Dünya nüfusunun %60 burada ve ikliminden, insanına, kültürüne bu kadar farklılığı bir arada bulundurmasıyla bence en özel kıta Asya. Benim de bulunmadığım yer kalmayana dek Asya’ya sık sık yolumun düşeceği kesin. E listemin halen sayfalarca uzanıp gittiğini söylememe gerek yok sanırım 🙂

Vietnam’dan merhaba

Dünya turumda Güneydoğu Asya’nın hep eksik kaldığını düşündüm. Filipinler gibi Asya’nın yükselen yıldızını ve Vietnam gibi son derece özgün gibi bir ülkeyi es geçmek hataydı. Vietnam’da vize sorunu vardı evet, Filipinler’e de gidecek zamanım yoktu ve gitsem de ülke öyle üç beş günde bitirilecek gibi değildi ama yine de bu iki ülkenin değerini zaman geçtikçe daha iyi anladım. Yapılan anketlerde gidilesi yerler listelerinin başlarını çekiyorlar, sürekli Vietnam’da yeni bulunan bir doğal güzellik haberi çıkıyor ve her geçen gün Facebook’tan daha çok arkadaşım Filipinler’den plaj fotoğrafı paylaşıyor. Filipinler özellikle her yerde çok dikkat çekmeye başladı.

Aga ile tanışın

Keşfedilmemiş adaları, bembeyaz plajları ve ilgi çekici doğa harikaları ile (çikolata tepeleri, yeraltı nehirleri) önümüzdeki 5 yıla kalmaz Tayland’ı geçer. Bunu ben söylemiyorum zaten, herkes ülkenin büyük bir turizm patlamasına sahne olacağı konusunda hemfikir. Ben de bu patlama başlamadan gidip göreyim dedim. Bu sefer bana kız arkadaşım Aga eşlik edecek. Son 6 aydır tüm gezilerimi beraber yaptık, bundan sonraki gezilerimde de adını sık sık duyacağınızı söyleyebilirim 🙂 Aga daha önce Asya kıtasına hiç gitmedi, bu gezinin onun için daha ilginç bir deneyim olacağı kesin.

Vietnam Vizemi Nasıl Aldım?

Aga Polonya vatandaşı olduğu için vize konusunda Avrupa Birliği ile Türkiye vatandaşlarına gösterilen muamele farkını birebir yaşamış oldum tekrar. Vietnam’da Halong Körfezi turu aldığım acenta diğerleri gibi vize desteği veriyordu. Birçoğu bunun için ücret bile almıyor. Aga için kimlik bilgilerini gönderdik mail yoluyla, 3 gün içinde Vize Departmanı onaylı vizesi ile geri döndüler. Tek yapmamız gereken, havaalanından girerken 45 doları hazırlayıp, mailimizde bulunan vietnam vize başvuru formunu doldurup yetkililere teslim etmek.

Vietnam Vizesi

Bana gelince.. İlk olarak Vietnam’dan bir davet mektubu ayarlamak gerekti. Bu da 65 dolar gibi bir ücret tutuyor. Vize Departmanı bu belgeyi yaklaşık 5 gün sonra Ankara’daki Vietnam Büyükelçiliğine fakslıyor, benimle konunun başından beri ilgilenen sevgili acenta yetkilisi (Hong Phuong, ismini vermeden edemedim, Bestprice.vn‘da çalışıyor) bana faks onayını ve belgenin bir örneğini yolladı. Ben de vize başvuru formu, 2 fotoğraf, TC kimlik fotokopisi ve uçak/otel/tur rezervasyon fotokopilerimden oluşan belgelerimi vize ücreti olan 80 dolar ile birlikte Ankara’daki bir vize acentasına yolladım, 80TL karşılığında vize başvurumu yaptılar. Tahmin ettiğiniz gibi İstanbul’dan başvuru yapılmıyor, eskiden 50 dolar olan başvuru ücreti de zamlanmış. Ancak süreç uzun sürmedi ve sonuç olarak pasaportum tek girişli bir haftalık Vietnam vizesi basılmış haliyle 5 iş gününde bana ulaştı. Yani Vietnam vizesi almak 2-3 hafta sürüyor, 145 dolar ve Ankara’da değilseniz vize acenta ücreti artı kargo masrafı da maliyeti. Davet mektubu almadan vize almak imkansız gibi bir şey, başka ülkelerden yapılan Vietnam vize başvurusunda işlem nedir bilemeyeceğim. Ama en azından bir kısmımızın yaşadığı başvuruları geri çevirmeler, davet mektubu alamamalar geride kalmış. Artık Vietnam’a zahmetli olsa da vize alabiliyoruz 🙂

Nerelere Gideceğiz?

Yolculuğa Qatar Airways‘in Doha aktarmalı uçuşuyla Singapur‘a uçarak başlıyoruz. Singapur defalarca gitsem sıkılmayacağım bir yer, kendini hiç yoktan var edip bu kadar hızlı büyüyen çok az ülke var dünyada (Kore de sayılabilir belki). Ben de hazır imkan varken, biletleri Singapur’a olacak şekilde düzenledim. Bilim kurgu filmlerinden esinlenme Gardens by the Bay‘i görmeden, Marina Bay manzaralı bir rooftop bar’da kokteyl yudumlamadan olmaz. Burada 1,5 gün geçireceğiz ve Filipinler’e uçacağız. İlk durak ülkenin turizm merkezi Boracay. Hasret kaldığım o tropikal iklimde deniz-kum-güneş üçlüsüne 3 gün boyunca doyup Tagbilaran’a, ülkenin doğusuna doğru uçuyoruz. Burası Bohol Adası’nın başkenti, Bohol da daha önce bahsettiğim Çikolata Tepeleri ve tarsier‘leriyle meşhur. 3 gün de burada doğayla iç içe yaşadıktan sonra Palawan Adası’na geçiyoruz. Palawan’da sayısız şey var yapılacak ancak beni en çok heyecanlandıran El Nido etrafındaki o kireçtaşı tepeleriyle ünlü adalarda gezi ve Puerto Princesa Ulusal Parkı’ndaki mağaralara bir ziyaret. Yine 3 gün var ve burada o 3 günün yeterli olmayacağını şimdiden hissediyorum ama görebileceğimiz kadar görmek amaç 🙂

Boracay

Puerto Princesa’nın ardından Manila aktarmalı Hanoi uçuşumuz var. Hanoi’de zaman kaybetmeden Halong Bay turuna başlıyoruz. Ülkeye gelme amacımız o zaten, 2 gece 3 günlük şahane bir cruise ayarladık, katılıp deneyimi burada paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyorum 🙂 Cruise sonrası 1,5 gün Hanoi ve dönüş zamanı. Uçağımız şans eseri Bangkok‘ta 14 saat kadar aktarma yapıyor, öyle olunca Bangkok’ta bir gece de bonus olacak. Zaten Güneydoğu Asya’da nereye gitsem Bangkok’ta bir mola oluyor, oraya düşmese yolum birşeyler ters gitti gibi hissedeceğim 🙂

Evet, çok kalmadı yola çıkmaya. Hazırlıklar tamam, biletler ve kalacak yerler ayarlandı, gitmesi kaldı sadece. Okuyucularımdan gidenler olduysa buralara, bekliyorum tavsiyelerinizi 🙂

Bekran

You may also like...

10 Responses

  1. Süpersiniz. İyi eğlenceler☀

  2. Bekrancım,iyi yolculuklar. 🙂

  3. filipinler icin cok kisa sure.. simdiden soyleyim 😉

  4. semra says:

    Cok sevidndim Asya gezine. Umarim Japonya ve Hindistan kadar detayli olur. Aga ile yolunuz acik, maceraniz bol, cantaniz unutulmaz guzel anilarla dolsun. “Ne yalan söyliyeyim, karşıma bir dünya haritası çıktığında haritanın sağındaki kısmı pek umursamazdım. Oralar benim için “uzak” olmaktan öteye geçmiyordu. Gözüm hemen sola kayardı harita üzerinde, batıdaki ülkelere bakardım, başkentlerine, nehirlerine. Hep oradaki yaşamları hayal edip, oralarda olmak isterdim. Çünkü televizyonlar, gazeteler, sinema filmleri bize hep orayı gösterip anlatırdı. Bu yüzden hep onlar gibi giyindik, onlar gibi yedik hatta onlardan biriymiş gibi davrandık. Oysaki hiç bir zaman onlardan biri olmadık, olamayız da. Haritadaki sol taraf bizi hiç sevmedi bugüne kadar, bizim onları sevdiğimiz kadar. Her gitmek istediğimizde bin bir zorluk çıkardı. Kapıdan kovdular ama bacadan girmeye çalıştık. Vize kuyruklarında süründük, elimizde birbirinden ilginç evraklar ile. Vize almayı başarınca da sınır kapılarında pasaport polislerine şirinlik yaptık, ezildik, büzüldük karşılarında. Buna rağmen kimi zaman gi-re-mez-sin demelerine bile şahit olduk. Asya’lı hatta Orta Doğu’lu olduğumuz aklımıza gelmedi hiç, getirmek istemedik. Güneşin ne taraftan doğduğunu, buralara hangi topraklardan geldiğimizi hiç farketmedik. Ben ilk defa bu gezi ile tanıştım Asya ile ve Asya´lı olduğumu anladım. Dünyanın merkezinin bu topraklarda olduğunu bu kadar geç anladığım için hayıflandım. Hayatın canlılığı, kültürel zenginliği, kimi zaman ürkek bir kediye benzettiğim insanlarının sıcaklığı beni her kilometresinde kendine bağladı.(Başka Türlü Birşey)”

  5. PINAR says:

    Uzak doğu bir başka 🙂 yazılarınızı merakla bekliyoruz… araya meksikayıda sıkıştırıverin lütfen
    iyi yolculuklar…

    • Bekran says:

      Meksika’yı bitireceğim evet. İlk Asya yazım da yakında geliyor, takipte kalın 🙂

Leave a Reply to Cagdas Mazlum Cancel reply

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.