100. Gün

Bugünün benim için iki önemi var. Birincisi yolculuğumda dalya yapmış, 100 günü geride bırakmış oldum. 100 gün belki çok uzun gelmiyor, bir yıl iki yıl yolculuk edenleri gördükten duyduktan sonra devede kulak kalıyor ama yolculuğumda her zaman sembolik bir anlamı oldu bu sürenin. Bir diğer deyişle insanlık için küçük, benim için büyük bir adımdı bu 100 rakamı 🙂 Önemliydi çünkü Asya kıtasını da bitirmiş olacaktım 100. günle birlikte. Nepal’den başlayan ve Endonezya ile sonlanan Asya yolculuğumda toplam 9 ülke, 36 şehir gördüm, onbinlerce kilometre yol katettim. İnanılmaz hızlı bir tempoyla ilerlediğim kıtada çok yorulduğum, yeri geldiğinde iki gün uykusuz kaldığım zamanlar oldu ama her gün apayrı maceralarla, sürprizlerle doluydu ve bu 100 günün her birinden inanılmaz keyif aldım. Nepal’de trekking yaptım, Hindistan’da Hindu ayinine katıldım, Japonya’da kapsül otellerde kaldım, hayatımın en güzel yemeklerini yedim ve elli Japon’un olduğu bir ev partisine katıldım, Tayland’da beş günlük çılgın bir partiyle yılbaşına girdim, Myanmar’da belki ülkede kısılı kalma tehlikesi atlattım, ülkeden çıkabilmem için 55 saat aralıksız yolculuk yapmam gerekti. Her gittiğim yerde yeni birşeyler denemeye kalktım, öğrenmeye ve keşfetmeye açtım. Tayland’da motorsiklet kullandım, çölde deveye bindim, Bali’de sörf öğrendim, Krabi’deki dik kayalarda ip olmadan metrelerce tırmandım, Nepal-Tibet sınırında dünyanın en yüksek bungee atlayışlarından birini yaptım, Kamboçya’da bir gece klubünde Alman arkadaşımla beraber hamam böceği yeme partisi verdik. Yolda 100 günde belki 100 gezginle tanıştım, kiminle yolu paylaştım, kiminle iki bira. Bazıları hiç planda olmamasına rağmen bambaşka bir ülkede çıktılar karşıma, dünya küçükmüş dedim. En güzeli de bambaşka ülkelerden tonlarca arkadaş edindim, çoğu ile birbirimizi ülkelerimizde misafir etmek için sözleştik. Bütün bunlar olurken Türkiye’den sitemin en iyi gezi blogu seçildiğini öğrendim, üşenmeden ortalama iki günde üç günde bir oturup sayfalarca yazı yazdığım, büyük emek verdiğim bir işin karşılığını en iyi şekilde ödüllendirilerek aldım. Arkadaşlarımın desteğini hep yanımda hissettim, yolda olan ve yola çıkmak isteyen birçok Türkle tanıştım, tavsiyeler aldım ve tavsiyeler verdim..

Düşünüyorum da belki bir ömür boyu edinilecek deneyimi şu 100 güne sığdırmışım. Ve önüme baktığımda daha yolculuğumun yarısını bile bitirmediğimi görüyorum. Şu anda Asya kıtası ile yolculuğun önemli bir sayfası kapanmış oldu. Sırada uzak mı uzak, herkesin merak ettiği ama pek az kişinin gittiği Okyanusya kıtası var. Bir ay geçireceğim burada ve ardından tahminen dört ay sürecek büyük Latin Amerika seyahatime başlayacağım. Planlar yapıldı, taslaklar çizildi ama neler olacağı, kimlerle karşılaşacağım ve yolun beni nereye sürükleyeceği hakkında hiçbir fikrim yok. Zaten bu bilinmezliğin çekiciliği atmıyor mu bizi yollara? Ama bir şeyden eminim ki çok ilginç daha nice maceralar uzanıyor önümde. Öyleyse yola devam 🙂

You may also like...

12 Responses

  1. uğur says:

    daha nice 100. günlere Bekran. şuana kadar her yazını okudum ama bundan sonrası benim yolculuğum birazda. okyanusya yani. hele de yeni zelanda. heyecanla bekliyorum bundan sonraki bir ayını, sonraki dört ayını da tabi ki de. yolun açık olsun..

  2. gulsah says:

    blogunu zevkle okuyor, paylaştığın fotoğraflarla kendimi oralarda hissetmeye çalışıyorum. bol heyecanlı, maceralı güzel yolculuklara 🙂

  3. hayriye says:

    Dalyan hayırlı, yolun açık, maceraların bol olsun 🙂 takipteyiz

  4. ergun says:

    selam bekran bu 100 gün senin hızını kesmez daha nice dalyalara sağlık sıhhatle beraber

    • Bekran says:

      “Nice dalyalara” lafı çok tehlikeli, kendimi yolculuğumu uzatmamak için zor tutuyorum zaten 🙂 Çok teşekkürler 🙂

  5. Ayhan Çaylı says:

    Esenlikler !

    Yollardaki 100. gününüz hayırlı ve uğurlu olsun değerli kardeşim…

    Selamlar.

    Ayhan

  6. meryem says:

    100. günün için tebrik ederim , yazılarını okuyorum 🙂 şımdıye kadar yazamadığım için kendime kızıyorum belkide kıskançlık demeli buna yollarda olamamanın , hergun farklı biriyle karsılasamamanın , cılgınlık yapamamanın , farklı havayı soluyamamanın , cılgın ınsanlarla tanısıp hıkayelerıne ortak olamamanın verdıgı bır kıskanclık bu sanırım 🙂 yeni maceralarını ve hıkayelerını merakla beklıyorum , içimizdeki yollar hiç bitmesiiiiin ….

  7. Bekran says:

    Teşekkür ederim Meryem 🙂 Yorum yapmamış olsan da yazılarımı okuduğunu, en başından beri bana hep destek verdiğini biliyorum. Yeni hikayelerim kısa zamanda gelecek. Kendine iyi bak 🙂

Leave a Reply

Your email address will not be published.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.